Page 7 - SELAHADDİN EYYUBİ
P. 7

9
                                                    SELAHADDİN EYYUBÎ


               Taberiya, Nasıra, Samarien, Sayda, Beyrut, Betrun, Akka,
             Ranla, Gazza ve Hebren kaleleri Müslümanların hâkimiyeti
             altında birer eyalet hâlinde mütalaa ediliyordu. Ki, buralarda
             Selahaddin Eyyubî’nin sözü geçiyordu.

               Daha sonra Beyt-ül Lahm, El-Asariya ve Zeytindağı da ele
             geçirilmişti.
               Uzun, yorucu bir mücadeleden sonra fetih nihayet ger-
             çekleşmişti.

               Selahaddin bu kadar zaferden sonra gurura kapılmamıştı.
               Karargâhını Kudüs’ün batısında kurdu.

               Daha sonra kuzeye çekildi.

               Ordularını topladı. Şiddetli bir saldırıya geçecekti. Çünkü
             Hıristiyanlar Kuzey’den geliyorlar ve takviye ediliyorlardı.
             Büyük ve küçük mancıklar burada istihkâm mevkiini teşkil
             ediyordu.
               Kudüs mukavemet edemeyecekti.

               Bir gün sabaha karşı, Selahaddin’in orduları, zafer şenlikleri
             içinde Kudüs’ün kapılarından içeri girdiler: Yıl 1187.
               Mukaddes şehir zapt edilmiş Lâtin Krallığı sona ermişti...

               Kudüs halkı bağışlanmak istiyordu. Zenginler servetlerini
             Eyyubî Devleti’ne bırakıyorlar, affedilmelerini istiyorlardı.
             Selahaddin, Allah’ın izni ile affedendi. Çünkü kendisi ada-
             letten hiç ayrılmazdı.
               Çünkü Selahaddin Eyyubî Cenab-ı Hakk’ı zikreylerdi.

             Helalinden yiyip içerdi. Abdest alır, gusleder, beş vakit na-
             mazını kılardı.
               Kanaatkârdı.
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12