Page 11 - SELAHADDİN EYYUBİ
P. 11
13
SELAHADDİN EYYUBÎ
uyarak vazifenizin nelerden ibaret olduğunu söylemeye lüzum
görmüyorum. Siz yapacağınız işi bizden daha iyi bilirsiniz.
Yalnız Selahaddin Eyyubî’nin büsbütün kinini kabartmamak
için şimdilik esirlere fena muamele etmekten kaçınmak gerek.
Çünkü Müslümanlar, bundan evvelki hadiselerde de müşa-
hade ettik ki, bizim esirlerimize ihtimam göstermektedirler.
Bilhassa Mısır Sultanı Selahaddin Eyyubî merhamet ve vicdan
sahibidir. Onun bu şefkatini istismar etmeye hakkımız yoktur.
Bir gün bizim de esir olduğumuzu ve onun karargâhından
huzuruna çıktığımızı düşünelim, hâlimiz nice olur?
Prens Würzer bu sırada İtalyan Ordusu Kumandanların-
dan Marki’nin yanına yaklaştığını hissederek onu gayet nazik
bir tavırla selamladı ve karşısında duran Müslüman esirleri
göstererek:
— Dün, dedi. Bizimkiler bir ileri karakolu basarak gördü-
ğünüz Müslüman askerlerini esir aldılar.
Kumandan Marki:
— Sözlerinizi işittim Prens!
Doğrusu anlayamadığım bir husus var, bu kadar üstün
kuvvetlerimizle hâlâ neden Kutsal Topraklardan en büyük
düşmanımızı kovmak mümkün olmadı.
Prens Würzer cevap verdi:
— Kudüs’te Selahaddin Eyyubî var. Onun karşısında çok
dikkatli olmalıyız.
Würzer Şövalyeye dönerek:
— Haydi, şimdilik bu kadar! Mağaraya götürebilirsiniz.
Kumandanım, sizinle şimdi görüşebilirim.