Page 12 - SELAHADDİN EYYUBİ
P. 12
14
SELAHADDİN EYYUBÎ
Esirler, dikenli çalılar arasından bitkin hâlde ilerlerken
akşam oluyordu. Hepsi yorgun, argın, aç, susuz, perişandı;
fakat Allah’tan umutlarını yitirmemişlerdi. İnanıyorlardı ki
geldikleri bu yerde eğer başlarına bir felaket gelecek olursa
ünlü Kumandanları Selahaddin Eyyubî kendilerini Allah’ın
izni ile kurtarırdı. Bir gaflet uykusunda değillerdi. Her zaman
için gönülleri Allah ile beraberdi ve bir gün elbette kurtula-
caklardı.
Kumandan Marki’nin başı dumanlı idi. Bir hayli içmişti.
Başkumandan Richard’ın hastalığına çok üzülmüş ve bu his-
sini ifade edebilmek için Prens Würzer’e dönerek:
— Herhâlde Richard, tehlikeli bir dönemdedir, diye sordu
— Evet, öyle zannediyorum. Richard çok yoruldu. Vazife-
sini yapamayacak hâldedir. Onun yegâne arzusu Selahaddin
Eyyubî ile çarpışmak olacaktı. Bu murada ermeden ölürsem
Papa hazretlerine verdiğim sözü tutmadığım için çok ızdı-
rap çekeceğim demişti. Hem biliyor musunuz ki, Richard,
Kraliçe’den ziyade güzel yeğeni Edit ile münasebet kurmak
üzere idi ki...
Kumandan Marki Würzer’in yüzüne baktı ve başını havaya
kaldırarak sözünü kesti:
— Ne dediniz? Yeğeni Edit ile mi? Nasıl olur canım?
— Elbette öyle. Richard’ın kalbi şimdi Edit için çarpıyor.
Şaşkına dönmüş. Bu sebeple etrafına pek haşin davranmak-
tadır.
— Herhâlde hastalığı dolayısiyle sinirleri gergindir. Yoksa
benim bildiğim Richard, aşka metelik vermez! Onun Kraliçesi
var. Edit ise, daha genç ve toy. Richard’a kadınlık vazifesi