Page 8 - BİR KİMLİK LÜTFEN
P. 8

10
             BİR KİMLİK LÜTFEN


               Ayrıca çok gevezeydi. Birisine yapıştı mı, bıktırıncaya
             kadar yakasından düşmezdi.

               Bütün bunlar toplandı toplandı, adı “Yamuk Sâfi” olup
             çıktı. Hatta çoğunlukla “Yamuk” deyip geçerlerdi.

               Gelgelelim Sâfi’nin bir başka özelliği vardı ki sırf o yüz-
             den Hüseyin kendisine katlanıyordu. Az mı patavat sızlığını
             çekiyordu Sâfi’nin, az mı palavrasını dinliyordu. Ama olsun,
             yalnızca o özelliği yüzünden her şeyine bo yun eğiyordu. Bu
             tutumu arkadaşlarının sitemine, hatta kızgın çıkışlarına bile
             sebep olmuştu. Dahası, kendisin den bile şüpheleneceklerdi.
             Lakin o, gene Sâfi’ye katlan masını sürdürüyordu.

               Hele Basri’nin diklenmesi ona pek dokunmuştu. Hiç unuta-
             madığı, içinde bir yara gibi taşıdığı bu olay gözün de canlandı:

               Basri’yi fabrikada herkes dürüst ve cesur olarak bilir di.
             Gerçekten de öyleydi. Kimin sıkıntısı olsa, yardımına koşar,
             haksızlık karşısında da sonuna kadar direnirdi. Hüseyin’den
             hayli  yaşlı  olmasına  rağmen  gücü  kuvveti  yerindeydi.
             Gençliğinde güreşe çalışmıştı. Ancak bu ya nını olur olmaz
             biçimde göstermez, herkese alçak gönül lülükle davranırdı.

               Böyle olmasına böyleydi ama haddini bilmeyenlere de ala-
             bildiğine acımasızdı. İri elleriyle birisine yapıştı mı, mengene
             gibi sıkar sıkar, bağırtıncaya kadar bırakmaz dı...

               Doğrusunu  söylemek  gerekirse  cesaret,  kuvvet  ve
             de likanlılıkta  Hüseyin  de  ondan  geri  kalmazdı.  O  da
             alçak gönüllüydü... O da yeri geldiğinde acımasız gücünü
             ha sımlarına kullanmaktan çekinmeyen bir yapıya sahipti.

               Basri, onu tenha bir yere çekerek tok sesle uyarmış tı:
   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12   13