Page 6 - ORHAN GAZİ
P. 6

9
                                                          ORHAN GAZİ

















               Aylar, yıllar yumak olup çözülürken, hayat de vam edi-
             yordu. Hayatın akışını durdurmak mümkün değildi. Çünkü
             mükevvenatı sevk ve idare eden Allah’ ın kanununu değişti-
             recek başka bir yaratıcı yoktur.

               Henüz onyedi yaşındaki yiğit, kalbi aşkla dolu ol duğu
             hâlde yağız atının üzerinde, kollarının arasında ki güzel mah-
             lukun nefes alışını ruhunda hissediyordu. Güzel, sıcakkanlı,
             gülümser gibi bakışları ile Yarhisar Tekfuru’nun kızı, korku
             ve endişe içindeydi. Büyük bir felaketi kucaklamış ve sonra
             bir at sırtında nerelere götürüleceğini bilmeden, alnından
             dökülen iri ter ta nelerini nermin ellerinin içinde yok ederek
             kadere tes lim olmuştu. Fakat o da delikanlının kalp atışlarını
             göğsünün üzerinde duymuştu.

               Hiç konuşmuyorlardı. Savaştı bu. Henüz yorgun luğu
             bitmemişti. Kollar, bacaklar, başlar düşürülmüş, boğazlar
             kesilmişti. Bereketli Anadolu topraklarını alkanlar sulamıştı.

               Bir baskın, bir savaş, bir zafer... Bir genç kız ve bir delikanlı...

               Şimdi, at koşturan bu yiğitin başka hiçbir düşün cesi yoktu.
             Hayatında ilk defa böylesine mutlu, böyle sine sevinçliydi.
             Böylesine kanı kaynayan bu yiğit, Os man Gazi’nin oğlu Orhan’dı.
               Yağız atın üzerindeki delikanlının neredeyse ne fesi kesi-
             lecekti. Artık bir tek vücut olmuşcasına taşıdığı, dünyanın
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11