Page 4 - 93 HARBİ VE NENE HATUN
P. 4
6
93 HARBİ VE NENE HATUN
Moskof’tan öcünü alacak, onun Balkanlarda Müslüman Türk’e
reva gördüğü eziyeti burnundan fitil fitil getirecektir. Bu yüzden
Avrupa’nın sunduğu barış teklifini reddeder.
Ne ki, Osmanlı İmparatorluğu, içi boşaltılmış, hazinesi
buharlaşmış, donanması yetersiz, askerine siyaset bulaşmış
çaresiz bir durumdadır. Her bakımdan üstün olan Rusya ordu-
su karşısında direnecek gücü yoktur. Başındaki belayı siyasi
manevralarla savuşturmak görünen en çıkar yoldur.
Balkanlarda yıllardır Osmanlı’nın çobanlığını yapanlar, birer
birer devletleşir ve ekmeğini yediği devlete karşı silahlanırlar.
Ermeniler, Rusların onlara va’dettiği devleti kurmanın hayaline
kapılır. Avrupa devletleri sevinçle ellerini ovuşturarak yaşlı
çınarın yıkılmasını dört gözle beklemektedir. Bu kara günlerde
kendi içimizde birlik olacağımıza ayrı ayrı kutuplara ayrılırız
ve iktidar kavgaları başlar. Üniversite öğrencilerine hamaset
marşları öğretilerek padişaha karşı kışkırtılır. Demokrasi adı
altında devletin içindeki farklı gruplara söz hakkı verilir ve bir
nevi bölücülüğün temelleri atılır. Kısacası devlet, dışarıdan gelen
tehlikelere göğüs gereceği yerde, içerideki karışıklıklar yüzünden
giderek zayıflamaktadır. Cahil halk Osmanlı İmparatorluğu’nun
ipini çekmeye hazırlanan Rus elçisine alkış tutacak kadar gaflete
düşürülür. Prut Irmağı’nın bataklığından canını zor kurtarmış
Rusya, öcünü fena şekilde alacaktır. Ne aydınımız bunun far-
kındadır ne de vatanın asıl sahibi olan halk... Yalnız Padişah
II. Abdülhamid olacakları apaçık görmekte, olanlar yüzünden
kahrolmaktadır.
Neticede her bir maddesi zaten ölüm demek olan antlaşma
imzalanmaz. Rusya; Balkanlarda Tuna’yı geçer, Kafkaslar’da
Kars Kalesi’ne dayanır.
Gazi Osman Paşa’nın tarihe geçen savunmasına rağmen
İstanbul ile Osmanlı Ordusu arasına düşman girer ve iaşe yolla-